HABERLER

İstanbul’da başlayan proje bugün Trabzon ve Adana’da devam ediyor. Proje çocuklara futbol öğretmekten çok Türkiye’nin geleceği olan yeni nesillerin sosyalleşmesini, çevre bilinci almalarını ve sağlıklı beslenmeyi öğrenmelerini amaçlıyor. Kesintisiz devam eden projede asla ve asla yetenekli – yeteneksiz ayrımı yapılmıyor. Ücretsiz olarak herkese açık çalışmalarda çocukların mutluluğu gözlerinden okunuyor. Projenin Trabzon ayağını ziyaret edip antrenörler Atilla Tokmak ve Salih Tekke’den çalışmalar hakkında bilgi aldık…

Gündüz Tekin Onay’ın İstanbul’da başlattığı ve onun vefatından sonra Futbol Federasyonu Futbol Geliştirme Merkezi Başkanı Ahmet Güvener’in desteklediği Herkes İçin Futbol Merkezi Projesi şimdi Trabzon, İstanbul ve Adana’da faaliyet gösteriyor. Bu çalışmada hedeflediklerinize ulaşabildiniz mi?

Atilla Tokmak: Gündüz hocayla bu projeyi konuşmuş, kendisinden dinleme şansı bulmuştum. O bizim için duayen… Onun yaptığı toplumsal etkinlikler ülke insanları olarak birbirimize bağlanmamızı, sıkı sıkıya sarılmamızı sağlayacak şeyler. Burada yapılan bütün çalışmalar olsun, Van’daki Futbol Köyü olsun, kendi bölgemizde yaptığımız etkinlikler olsun Herkes İçin Futbol Projesi’nde olsun hedef çocukları sosyalleştirmek ve fair-play ruhunu aşılatmak. Çocuklarımız da bunu çok iyi bir şekilde hissediyor ve velilerimizden aldığımız müthiş destekle beraber antrenör arkadaşlarımızın çocuklarımıza olan ilgisi bizi çok daha ileri seviyelere getirecektir. Bunun yansımalarını ilerleyen zamanlarda Türk futbolunda gözlemleyeceğimizi düşünüyorum. Yaptığımız çalışmalar büyük bir coşku yaratıyor. Bu coşku içinde de çok farklı duyguların yaşanmasına neden oluyor. Bir şekilde seyircinin bilinçlenmesi, iyi futbolu alkışlaması, yenerken de yenilirken de bunu yapmasını öğrenmesi gerekiyor. Bu da ülke insanımızın futbol bilgisini artıracaktır.

Salih Tekke: Ülke gençleri için çok önemli bir faaliyet.  Burada çocuklara çok güzel şeyler öğretiyoruz. Ve de burada birçok duyguyu bir arada yaşıyorlar. Ayrıca yeni duygular öğreniyorlar. Kendini ifade edemeyen çocuklar bile bu çalışmalara geldikten sonra diğer çocuklarla iletişim haline geçmiş oluyor. Buna veliler bile şaşırıyor. Kendilerini ifade edebilen ve istediklerini yapabilen birey haline geliyorlar. Buradaki amaç o çocukların duygularını geliştirmek. Nedir bunlar? Sevgi, saygı, paylaşmayı öğrenme, birlikte hareket etme ve bunun birçoğu… Çocuklara gerçekten büyük katkılar sağlıyor yaptığımız çalışmalar. Gelen çocukların tamamı lisansız. Bir şekilde sokak futbolunu buraya yansıtmaya çalışıyoruz. Ancak en büyük farkımız güvenlik. Kentlerimizin hemen hemen hepsi betonlaştı. Çocukların oynayabileceği alanlar kalmadı. Çocukları bir şekilde harekete geçirmek, enerjilerini bir yere aktarabilmek için rahmetli Gündüz hocamız çok güzel bir proje yaptı. Ahmet Güvener de bu projeyi devam ettirdi ve destekledi. Bu yüzden faaliyet onlar için büyük bir fırsat. Biz hep bunlardan mahrum büyüdük. Bir şekilde kendi çabamızla ulaşabildik.

Trabzon’da kaç çocuğa ulaşabildiniz? İlgi ne düzeyde?
A.T: Biz Trabzon’da bu çalışmaya Nisan’da başladık. Şimdiye dek binin üzerinde öğrenciye çalıştık. Çalışmalarımız çok olumlu geçiyor. Ve daha iyi olacağız. Her geçen gün katılım ve başvuru artıyor. Biz bunu okul zamanı daha çok yapmayı düşünüyoruz. Çünkü olay sadece futbol öğretmek değil. Eğitim de büyük yer kaplıyor. Ben de bir beden eğitimi öğretmeni olarak çocukların sosyal aktivitelerle zihinsel ve bedensel olarak sağlıklı bir gelişim sağlayacaklarını düşünüyorum. Bu çalışmaları devam ettirmek çocuklarımızın eğitim ve öğretim hayatlarına çok büyük katkılar yapacaktır.

Futbol dışında çocuklara ne gibi konuları gösteriyor, öğretiyorsunuz?
A.T: Biz çocuklarımıza futbolun oyun kurallarını öğretiyoruz. Ancak bunun dışında daha önemlisi kötü alışkanlıklarının sona ermesi ve seyircilerin daha bilinçli hale gelmesi bizim için daha önemli. Çocuklarımıza bunları aşılamaya çalışıyoruz. Belki de ileride futbolun içinde antrenör olarak, hakem olarak, yönetici olarak yer alacaklar. Çalışmalarımızı bu boyutta sürdürüyoruz. Önümüzdeki hafta Tema Vakfı’yla ağaç dikeceğiz. Bunun dışında çocuklarımızı beslenme konusunda bilgilendirecek bir uzmanımız gelecek. Sağlık ve gelişim konularını da çocuklarımıza aşılamak istiyoruz. Biz bu çalışmaları bir bütün olarak ele alıyoruz. Bu duyguları yaşadıkça onlar da yaşatacaktır. Onlar yaşattıkça da geleceğimizin daha parlak olacağını düşünüyoruz.

S.T: Öncelikle oynadıkları oyunun ne olduğunu, hangi kurallar içinde oynandığını onlara anlattık. Biz futbol dışı konuları da haftalara böldük. Örneğin gelecek hafta Tema’yla birlikte ağaçlandırma yapacağız. Daha sonra beslenme geliyor, hocamın da belirttiği gibi… Biliyorsunuz artık biz Türkiye olarak hızla fast food ürünlerine döndük. Ülkemiz artık obezite gibi birçok hastalıkla uğraşıyor sağlıksız beslenmeden dolayı… Daha sonraki hafta ise ilkyarımdı işleyeceğiz. İşimiz sadece futbol. Zaten futbol sadece futbol değil.

TFF Futbol Geliştirme Merkezi’nin bu projesine Ülker de destek veriyor. Onlardan ne gibi yardımlar aldınız?
Ülker gerçekten bu konulara oldukça önem veriyor. Eğitim anlamında olsun kültürel anlamda olsun altyapı anlamında olsun onların desteğini her yerde görebiliyoruz. Ve de takım ruhunun olduğu her yerde Ülker’i görüyoruz. Bu da bizi cesaretlendiriyor. Yine bu çalışmanın içinde Ülker’in bizimle olması, bize bu desteği sağlaması çok önemliydi. Ülker şu anda her türlü sorunumuzla yakından ilgileniyor. En küçük konularda bile bize büyük yardımları dokunuyor. Örneğin çocuklarımızın giydiği elbiseleri almaları küçük görünebilecek şeyler bile bizim için çok değerli. Umarım Ülker gibi firmalar çoğalır. Ve Ülker’in yaptığı gibi çocuklarımızın geleceğine katkı sağlarlar.

Ben Ülker’e bize sağladıkları destek için çok teşekkür ediyorum. Çocuklar için hediye çok önemlidir. Hepimiz çocukluk yaşadık. Bunun nasıl bir şey olduğunu biliyoruz. Küçük şeylerden de mutlu olabiliyor insanlar. Çocukların şapkasından tişörtüne, şortuna kadar veriyorlar. Bize büyük destek oluyorlar. Ülker’in yaptığı cesaret isteyen bir iş. Çünkü çoğu firma altyapılara sponsor olmanın geri dönüşü olmadığını zannediyor. Ve bu nedenle de böyle projelere yanaşmıyorlar.

Kızlarımızı da spora yönlendiriyoruz
Gündüz hoca, “Türkiye’de altyapıdan oyuncu çıkmaz” tezine oldukça sinirleniyor ve bunun aksini kanıtlıyordu. Altyapımız yeterli mi?
Gündüz hoca altyapıya önem veren insanların başında geliyordu. Gençlere sporu aşılamak için elinden gelenin en iyisini yaptı. Altyapı gerçeğini yok saydığımız sürece zaten hiçbir şeyin sahibi olamayız. Bu iş sabır işidir, bekleme işidir. Bir çocuk küçük yaşta çok yetenekli olabilir ancak gelişimini tamamlamadığı zaman yeteneği kaybolabilir. Bunları sabırla işlemek lazım. Bizde en büyük eksikliklerden biri de eğitimin, öğrenmenin bir parçası olduğunu unutuyoruz. Biz sadece futbol öğretmeye çalışıyoruz. İşin eğitim tarafına hiç yönelmiyoruz.

Çalışmalarınıza kızlar da ilgi gösteriyor…
Biz kızlarımızı hiçbir çalışmada kenarda bırakmadık. Bizim asıl amaçlarımızdan biri de kızlarımızın bu projede yer almasını sağlamaktı. Herkesi her zaman her yerde futbol oynatacak anlayışıyla yapılan bir çalışma… Sokaklarda kızların futbol oynama şansı yok. Hatta birçok spor olayına alınmıyor. Bizi çok etkiliyor bunlar.

Trabzon bu anlamda her ne kadar kapalı görünse de kızlarımız çok ilgili. Aileler çok ilgili. Sadece futbolda değil, kızların her spor branşında yer alması gerekiyor.

Başarılı ve başarısız yok
Veliler bu projeye nasıl bakıyor? Çocuğunu sadece futbolcu olması için getirenler var mı?
A.T: Biz bütün çalışmalarımızda velilerle beraberiz. Hiç ayrı olmadık. Çocuklarının böyle sağlıklı bir ortamda spor yapmalarını gözlemleme şansı buluyorlar. Ben çocuğumu futbolcu yapmak için getirdim diyen yok. Sporun en büyük güzelliklerinin yaşandığını görüyorlar. Beden eğitimi öğretmenlerimizin çocuklara yaklaşımlarını ve sevgilerini görüyorlar. Her geçen gün izlemeye gelen veli sayısı artıyor. Onların da desteğiyle grupların sayısı artıyor. Zaman zaman bize gönderilen malzeme sayısının üzerinde öğrenci alıyoruz ki kimse dışarıda kalmasın.

S.T: İlk geldiklerinde “Hocam seçme mi var?” diyorlar. Bizde seçme yok. Yenme ve yenilme çalışması yapmıyoruz. Başarılı veya başarısız yok. Sosyal bir etkinlik yapıyoruz. Çocuklara neler verebiliriz, hangi duygularını geliştirebiliriz, bunları düşünüyoruz. Çocukları sosyal hayata alıştırıyoruz.

Söz minik futbolcularda
Sena Çoban: Futbolu çok seviyorum. Evimizin bahçesinde zaten oynuyordum ama başka arkadaşlarla da oynamak istiyordum. Arkadaşlarım bana burayı tavsiye etti. Çok mutluyum burada… Burada bazı bilmediğim kuralları öğrendim, cömertliği, paylaşmayı öğrendim. Büyüyünce de futbol oynamak istiyorum. Annem ilk önce buraya gelmeme izin vermedi. Ama babam sayesinde buraya geldim.

Anıl Aksoy: 3 aydan beri buradayım. Buraya hem futbolu öğrenmek hem de sosyalleşmek için geldim. Hocalarımız bize centilmenliği, yardımlaşmayı, fair-play’i öğretiyor. Özellikle de fair-play’in önemini anlatıyorlar. Örneğin bir arkadaşımız yere düştüğünde oyuna devam etmemeli ve onun yardımına koşmalıyız.